Eresin Hotels Topkapı ve Sürdürülebilirlik

Turizm ve Çevre

Turizm ve çevre ortak bir ilişkiyi simgeleyen kavramlardır. Çevre, bir turizm kaynağı olma özelliğini taşırken, turizmin en önemli etkileri de çevreye olmaktadır. Bu ilişkilerin yaşamsal nitelikte olduğu, turizmin var olması için çevrenin yaşaması gerektiği ortadadır.

Böyle bir açıdan bakılırsa çevrenin kapsamadığı hiçbir alan ve süreç kalmamaktadır.

İyi yönetilmeyen bir turizm faaliyeti; doğal çevrenin tahribi, hava, su, toprak kirlenmesi gibi kamu sağlığını tehdit edici şekilde olumsuz etkiler yaratabilir.

Yaşanılan doğal çevreyi, bugün ve gelecekte çekici kılabilen turistik yöreler; bir yandan beşerî yapısını, diğer yandan turistik tesislerini, doğal peyzaj ile birlikte mimari yapı özellikleriyle dengeli bir şekilde bir araya getirdiklerinde turizmin ekonomik yararlarından daha fazla pay alabileceklerdir.

Turizm ve çevre arasındaki ilişkiler; çevrenin turizmin yaratıcı elemanlarını oluşturduğu, bununla birlikte turizmin çevrenin tahrip edici bir elemanı da olduğunu göstermektedir. Bunun yanı sıra turizm, çevrenin koruyucu bir vasıtasını da oluşturmaktadır. Bu durum, turizm ve çevre ilişkilerinde bir çelişkinin varlığını ortaya koymakla birlikte, aynı olayın tamamlayıcı özelliğinden kaynaklanan ve turizmin iyi organize edilmesiyle, çevreyi koruyucu fonksiyonuna etkinlik kazandırmaktadır.

Ekonomik etkileri açısından ele alındığında turizmin sürdürülebilirliği, gerçekleştiği çevrede olumlu ekonomik etkilerini arttırması, olumsuz ekonomik etkilerini ise en aza indirerek uzun vadeli bir gelişmeyi sağlaması bakımından gereklidir.

Sürdürülebilirlik Neden Önemlidir?

Yaşadığımız çevre, sonsuz kaynaklara ve taşıma kapasitesine sahip değildir. Ancak insanoğlunun davranışlarına genel olarak bakıldığında sanki bu kaynaklar sınırsızmışçasına kullanıldığına dair kanıtlara rastlamak mümkündür. Buna karşın, bilgi artışıyla birlikte doğaya duyarlı tüketici sayısı da artmakta ve doğaya saygılı tüketime yönelmektedirler. Bu durum bir yandan işletmeler üzerindeki duyarlılık baskısını artırmakta, diğer yandan bir marka değeri yaratma, rekabet gücü elde etme, tasarruf sağlama ve ekonomik kazanç fırsatı sunmaktadır.

Turizm özelinde bakıldığında ise, turizm doğal, tarihi, kültürel ve coğrafi kaynaklara muhtaçtır. Tüm bu kaynaklar, turizm sektöründe hammadde olarak değerlendirilmekte ve turistik ürünün oluşumunda ve pazarlanmasında kullanılmaktadır.

Bir destinasyonu pazarlayabilmek için “çevre kalitesi” oldukça önemlidir. Bir destinasyonun doğal zenginlikleri ve değerleri ile bölgenin tercih edilebilirlik oranının pozitif yönlü olduğu söylenebilir. Daha açık bir deyişle, turizm çevresel değerler ile beslenmektedir ve bu nedenle çevresel sorunları olan bir destinasyona kimse gitmek istemeyecektir. Dolayısıyla, olumsuz çevre koşullarına sahip destinasyonlarda turizm faaliyetlerinin uzun dönemde devam ettirebilmek mümkün degildir. Turistik talebe cevap verebilmek ve bunu devam ettirebilmek turizm yatırımcıları, işletmecileri ve çalışanlarının elindedir.Kısa vadeli kazançlara odaklanmadan, uzun dönemde yaşanır, ziyaret edelebilir ve tabiki sürdürülebilir turizm yapmak ilk amaç olmalıdır.

Sürdürülebilirlik Politikalarımız ve Faaliyet Raporu

Eresin Hotels, sürdürülebilir kalkınma için başarılı işletmenin ve kurumsal sorumluluğun yakından ilişkili olduğuna kesinlikle inanmaktadır. Misafirlerimizin, ekip üyelerimizin, çevrenin, yerel toplulukların ve tüm paydaşlarımızın faaliyetlerimizi anlamasını ve bundan faydalanmasını sağlamak için işletmemizin her unsurunda sürdürülebilirlik sağlamayı hedefliyoruz.

Sürdürülebilirlik politikalarımızı ve faaliyet raporunu aşağıdaki butondan görebilirsiniz